Verilere Güvenmiyorum…

Sizlerle kronolojik olarak bazı ülkelerdeki verilerdeki “değişiklik”leri paylaşacağım ve yorumu da size bırakacağım.

İspanya

2 farklı tespitte bulunacağım.

Bunlardan ilki 19 Haziran merkezli îlân edilen ölüm sayıları. Bu tarihe kadar açıklanan ölüm sayılarını 2 döneme ayırabiliyoruz. Burada temel varsayımımız; 18 gün vak’a kapanma süresidir.

40 gün öncesinin toplam vak’a sayısı: 258,985
22 gün öncesinin toplam kayıp sayısı: 27,117
Kayıp oranı: %10.4

Son 40 günün toplam vak’a sayısı: 32,778
Son 22 günün toplam kayıp sayısı: 21
Kayıp oranı: > %0.1

Bir anda bıçak gibi kesilen ölümlere baktığımızda İspanya’da kovid-19’un KESİN tedavisi bulunduğu kanaatine varıyoruz. Ancak her şey 19 Haziran’da tekrar değişiyor.

Size durumu İspanya Sağlık Bakanlığı’nın raporları ile açıklamaya çalışacağım.

26 Mayıs tarihine kadar toplam ölüm sayısı: 27,117
18 Haziran tarihine kadar toplam ölüm sayısı: 27,136

Bu durumda 26 Mayıs – 18 Haziran aralığında toplam 19 ölüm gerçekleştiğini anlıyoruz.

19 Haziran tarihinde açıklanan raporda toplam ölüm sayısı: 28,315

Yâni bir gün içinde toplam 1,179 kişi hayatını kaybetti (mi acaba?). Raporun ilerleyen sayfalarına bakınca görüyoruz ki aslında 26 Mayıs – 18 Haziran tarihleri arasında 19 kişi değil mevzu bahis 1,179 kişi hayatını kaybetmiş. Bildiğiniz tam 23 gün boyunca doğru veriler açıklanmamış!

Özetle; İspanya kovid-19’un KESİN tedavisini falan bulmadı.

İspanya için bahsedeceğim ikinci olay ise yine ölüm sayılarında. Bu olay ise yukarıdaki tespitten yaklaşık 1 ay önce gerçekleşti.

25 Mayıs tarihinde kovid-19 kaynaklı ölüm sayısı 1,915 azaldı. Burada iki ihtimal var; bu insanlar aslında ölmediler; tabi ki değil. O zaman bu insanlar öldüler ancak başta kovid-19 nedeniyle öldüklerini sandılar ancak yanıldılar. Peki bu mümkün mü?

İtalya

Bahsedeceğim en masum olay burada herhalde.

19 Haziran tarihinde İtalya’da günlük vak’a sayısı -397 olarak açıklandı. O tarihlerde ortalama günlük 200-300 vak’a açıklandığını düşündüğümüzde toplamda 700’e yakın vak’anın silindiğini görüyoruz.

Fransa

Fransa’da da 2 tespitimiz olacak.

Bunlardan ilki vak’a sayıları ile ilgili. 3 farklı tarihte toplamda 40 bine yakın vak’anın azaldığını yaşadık.

29 Nisan –> -1,147
26 Mayıs –> -36,993
2 Haziran –> -766
TOPLAM –> -39,176

Göz göre göre yapılan bu müdahaleyi nasıl yorumlamalıyız? 40 bin vak’a için hata diyebilir miyiz? Ya da hata denecek kadar basit bir husus mudur?

Yine Fransa’da ölümlerle ilgili de bir “güncelleme” yapıldı. 19 Mayıs tarihinde açıklanan ölüm sayısı -217! Günlük 100 mertebesinde ölümün açıklandığı dönemde -217 gerçekte 300 ölümün silindiğini gösteriyor.

Bu düzeltmeleri masum görebilir miyiz?

İngiltere

29 Nisan tarihine kadar 21,600 ölüm yaşanmıştı. En azından o güne kadar öyle olduğunu zannediyorduk. Sonra bir anda huzur evlerinde yaşayan (!) insanlar olduğunu hatırladılar. Ama maalesef gidip baktıklarına 4,400’ünün vefat ettiğini fark ettiler.

Bu nasıl vahim bir olaydır ki binlerce insanın öldüğü kayıtlara günler sonra geçiyor. Bu insanların terk edilmişliğini tartışmıyorum bile…

İngiltere için salgınla mücadelede zayıf kaldığını kabul edelim ve geçmişe dönük çok eleştirmeyelim, derken 2 Temmuz’da karşımıza yepyeni bir vukuat çıkıyor.

2 Temmuz’da geçmişe dönük 30 bine yakın vak’a (29,726) toplam vak’a sayısından bir anda silindi! Mutlaka bir açıklaması vardı, ancak bu kadar büyük bir yanıldı nasıl olabiliyor bunu sorgulamamak mümkün mü?

Yukarıda bahsettiğim tespitler benim takip ettiğim 16 ülkede gördüğüm açıklamaya muhtaç göze çarpan “güncellemeler”. Bunun haricinde bir çok ülkede ölüm sayısında ya da vak’a sayısında ufak güncellemeler hep oldu ancak bunlar mertebe olarak kimseyi rahatsız edecek ve şüphe doğuracak boyutta değildi. O nedenle de insânî hata olarak kabul edilebilecek ya da değişen uygulamalardan doğmuş olabilecek bu tespitleri burada sizlerle paylaşma gereği duymadım.

Netice itibariyle özellikle Avrupa’da bir şeyler oluyor…

#verilereguvenmiyorum