Gerçek Ölüm Rakamları Saklanıyor Mu? – İstanbul’a İstatistiksel Bakış

Salgının başladığı günden beri vak’a ve kayıp sayılarını tartışıyoruz. Hepimiz inanmakta ya da inanmamakta şüphesiz özgürüz. Ancak gerçeğin peşinden koşmak da ayrı bir özgürlük olsa gerek.

Uzun zamandır aklımdaydı ve bugün bir arkadaşımın iletmesi ile 2015’ten bu yana gün gün İstanbul’da vefat eden insanlarımızın sayısına ulaştım. Öncelikle hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.

Ayrıca hepimizin e-devlet üzerinden ulaşabildiği bu sayıları gün gün derleyen ve adına ulaşamadığım kişiye de teşekkür etmek boynumun borcu! Zîrâ 2,000 günü aşkın bu verinin tek tek sistemden çekilmesi tahmînim 8-10 saat civarında sürmüştür. Ben ise hazıra kondum ve sadece örnekleme ile 15-20 günü kontrol ederek doğruluğunu gördükten sonra kullanma yoluna gittim.

Artık veriyi incelemeye başlayalım. İlk olarak değişik yayın organlarında da gördüğüm yöntem ile genel bir bakışla giriş yapabiliriz. 2015-2019 yıllarındaki haftalık bazda en düşük ve en yüksek ölüm sayıları ile 2020 yılındaki sayıları bir grafikte toplayalım.

Grafik 1 – 2015-2020 Haftalık Ölüm Sayıları (İstanbul)

Görüldüğü üzere salgının başladığı Mart ayı itibâriyle 2020 yılı diğer yıllardan yukarı yönde ayrışıyor.

Bu grafikten yola çıkarak son 5 yılın ortalama değerleri üzerinden bu yıl ne kadar fazladan ölüm olduğunu hesaplayabiliriz. Başlangıcı 12. hafta olarak alırsak (17 Mart) bugüne kadar 2020 yılında diğer yıllara göre 5,639 fazla ölüm gerçekleşmiş!..

Peki aynı dönemde resmî rakamlara göre İstanbul’da salgından kaynaklı ölüm ne kadar açıklandı: 2,865

2,774 fark var! Peki bu farkı nasıl açıklayacağız? Demek ki gerçek sayılar saklanıyor!..

Peki sadece İstanbul’da bu kadar fark varsa Türkiye’nin genelinde ne kadar fark var? Bunu 2 şekilde hesaplayabiliriz. İlki nüfus oranı ile ikincisi ise salgındaki ölümlerin dağılımına göre…

– Nüfusa göre: 14,907
– Salgındaki ölüm dağılımına göre: 6,125

Sadece iki farklı yöntemde bile ne kadar farklı sonuç elde ediliyor değil mi? Kötü ihtimâli alalım ve bugün itibâriyle Türkiye’de kaç ölüm olmuş olacağını hesaplayalım: 21,744

Açıklanan 6,837 sayısına karşılık tahmin edilen rakam budur.

Buraya kadar her şey gâyet net, açıklanan ve yukarıda izah ettiğimiz yöntem ile hesaplanan ölüm rakamları arasında uçurum var!

Lâkin gelelim bu işe biraz farklı boyutlar katalım!

Öncelikle şu soruyu soralım: 2015-2019 döneminde her yıl yakın sayıda mı ölüm yaşandı? Yoksa bir artış ya da düşüş var mı?

Yıl boyunca günlük ölüm sayılarının ortalamasına bakarak bunu anlayabiliriz.

Grafik 2 – 2015-2019 Ortalama Günlük Ölüm Sayıları (İstanbul)

Hafif de olsa bir artış eğilimi görüyoruz. 195 mertebesinden 210 mertebesine yükelmiş. Peki bu artış 2020’ye teşmil edildiğinde nereye gidecekti ve biz şu an nereye geldik?

Grafik 3 – 2015-2020 Ortalama Günlük Ölüm Sayıları (İstanbul)

2020 hesaplanan ve gerçeklesen arasındaki fark şüphesiz ki bize salgının etkisini gösteriyor. Peki bu yöntemle hesaplanan ve gerçekleşen arasındaki fark nedir?

Eğer salgın yaşanmasaydı İstanbul için beklenen ölüm sayısı 52,655 olacakken salgının etkisiyle bu sayı 56,136 olarak kaydedilmiştir. Bu durumda fark 3,481 olarak karşımıza çıkıyor. Peki açıklanan ölüm sayısını tekrar hatırlayalım: 2,865.

Bu yöntem bize resmî rakamlarla tahminler arasında 616 fark olduğunu gösteriyor. Evet 3 bine yakın farktan 600 mertebesine!..

Bu yöntemi de kenara bırakalım ve bir yöntem daha geliştirelim. Ölüm oranlarını etkileyen bir çok unsur var ki bu unsurlar gün geçtikçe olumlu ya da olumsuz yönde değişkenlik gösteriyor. Bu durumda yıllara göre ölüm oranları değişiyor mu?

Grafik 4 – 2015-2019 Ortalama Yıllık Ölüm Oranları (İstanbul – 1 Milyon Nüfus Başına)

Ölüm sayılarındaki kadar belirgin olmasa da 13.3’ten 13.7’ye doğru hafif bir artış eğiliminden bahsedebiliriz. Aynı şekilde bu grafiği de 2020 için hesaplanan ve gerçekleşen olarak bir kontrol edelim.

Grafik 5 – 2015-2020 Ortalama Yıllık Ölüm Oranları (İstanbul – 1 Milyon Nüfus Başına)

Aynı şekilde hesaplanan ile gerçekleşen arasında artı yönde bir fark var ki bu da bize salgının etkisini gösteriyor. Peki bu fark ne kadar?

Ölüm oranları yönteminden yola çıkarak salgın olmasaydı İstanbul’da 53,129 ölüm olması bekleniyordu, gerçekleşen ise yukarıda da belirttiğimiz gibi 56,136. Bu durumda fark 3,007! Peki resmî rakamlar kaçtı: 2,865. Bu yöntemde de sapma 142 oldu.

Kullanılan 3 farklı yöntemi özetlersek;

Salgından Kaynaklı
Ölüm Sayısı
Ortalama
Ölüm
Sayısı
Ölüm
Sayısı
Değişimi
Ölüm
Oranı
Değişimi
Hesaplanan5,6093,4813,007
Gerçekleşen2,8652,8652,865
Fark2,744616142
Tablo 1 – Gerçekleşen Ve Farklı Yöntemlerle Hesaplanan Ölüm Sayıları Arasındaki Farklar

Yukarıdaki tablo bize kullanılan hesaplama yönteminin ve varsayımların sonuç üzerindeki etkisini ortaya koyuyor. Özetle ne olursa olsun bir kaç basit rakamla bu hesabı yapmak hiç bir şekilde bizi tam doğruya götürmeyecektir.

Bu bağlamda hangisine güveneceğiniz sizlerin kararı! Ben ise açıklanan rakamlara îtibâr etmeyi tercih ediyorum.