Asgâri Ücretin ve Farklı Ürünler Temelinde Alım Gücünün Yıllara Göre Değişimi – 2022 Güncelleme

2020 yılında ilkini paylaştığımız (Asgâri Ücretin ve Farklı Ürünler Temelinde Alım Gücünün Yıllara Göre Değişimi)ve 2021 yılında da güncellediğimiz (Asgâri Ücretin ve Farklı Ürünler Temelinde Alım Gücünün Yıllara Göre Değişimi – 2021 Güncelleme) asgarî ücretin farklı ürünler temelinde alım gücü değerlendirmemizi son kez 2022 asgarî ücretinin belirleneceği günlerde güncel fiyatlarla bir gözden geçirmiştik. (Asgarî Ücrette Çöküşün Ardından Ne Olacak, Ne Olmalı?).

Son yazımızda o günlerde konuşulan rakamlar üzerinden o günkü fiyatlarla bir ön görüde bulunmuştuk. Ancak asgâri ücret zammı beklenen kadar (%40) mertebesinde yapılırken ücret üzerindeki vergi yükü tamamen kaldırılarak net %50 artış sağlandı. Bu konuda yaklaşık 1 yıl önce (7 Aralık 2020) öneride bulunmuş olmanın haklı gururunu da yaşıyoruz (Asgârî Ücretteki Vergi Yükünün Paylaşılması).

Buna karşın 12 Aralık’tan bugüne fiyatlardaki artış da çok ciddi seviyede gerçekleşti.

Bu nedenlerle öncelikle geçmiş yıllarda brüt ücret üzerinden yaptığımız değerlendirmeyi net ücret üzerinden yapmak gereği hâsıl oldu. Eski paylaşımlardaki geçmiş verilerle bugünkü paylaşımdaki geçmiş veriler arasındaki fark bundan ibârettir, dikkatinize sunarım. Fiyatları da güncelleyerek artık mevcut durumu ortaya koyalım.

Öncelikle net asgâri ücretin brüt ücrete oranını yıllara göre bir değerlendirelim.

Grafik 1 – Asgârî Ücretin Net / Brüt Oranının Yıllara Göre Değişimi

Grafiğe baktığımızda 3 farklı döneme ayırmamız mümkün. Bir kaç istisna dışında %62-70 arasında değişen oranlarla 1975-1998 yılları arası dönemi %71-74 arasında değişen oranlarla 1998-2007 ve %79 ile 2008-2021 yıllarını görüyoruz. Bu 3 dönemin ardından asgâri ücretten vergi alınmasının sonra ermesi ile yeni bir dönem başlıyor. Yeni oran ise %85. Bu konuyu daha önce ayrıntılı olarak incelemiştik (Ücret Gelirlerindeki Vergi Yükü (1950-2020)) ancak artık yeni duruma göre yeniden değerlendirmek gerekecek.

Asgârî Ücret – ABD Doları

Grafik 2 – Asgârî Ücretin ABD Doları Temelinde Değişimi

Asgârî Ücret – Ekmek

Grafik 3 – 1 Asgârî Ücret İle Alınabilecek Ekmek Miktarı (kg)

Asgârî Ücret – Süt

Grafik 4 – 1 Asgârî Ücret İle Alınabilecek Çiğ Süt Miktarı (litre)

Asgârî Ücret – Et

Grafik 5 – 1 Asgârî Ücret İle Alınabilecek Dana Bıçak Yağsız Eti Miktarı (kg)

Asgârî Ücret – Benzin

Grafik 6 – 1 Asgârî Ücret İle Alınabilecek Benzin Miktarı (litre)

Asgârî Ücret – Doğalgaz

Grafik 7 – 1 Asgârî Ücret İle Alınabilecek Doğalgaz Miktarı (metreküp)

Asgârî Ücret – Elektrik

Grafik 8 – 1 Asgârî Ücret İle Alınabilecek Elektrik Miktarı (kw)

Ölçülen tüm ürünlerde 2022 yılı için belirlenen asgâri ücretin alım gücünün 2021 yıl başının gerisine düştüğünü açıkça görebiliyoruz. Bu değer kaybını hesapladığımızda ve bizi ne kadar geriye çektiğini özetlersek aşağıdaki tabloyu elde edebiliriz.

Ürün2021
Yıl Başı
2022
Yıl Başı
Değişim
(%)
Eşdeğer
Yıl
Dolar380.2318.5-%162007
Ekmek376.8297.7-%212018
Süt1,009.3905.0-%102015
Et78.370.6-%102018
Benzin393.6329.5-%162018
Doğalgaz1,774.71,559.7-%122017
Elektrik4,387.63,160.5-%282015
Tablo 1 – 1 Asgârî Ücretin Alım Gücündeki Değişim

Bu tablo bize en büyük kaybın elektrikte olduğunu ve alım gücünde ortalama %16 civarında kayıp olduğunu gösteriyor. Dolar dışında tüm ürünlerde 2015-2018 yılları arasına geri döndüğümüzü görüyoruz. Dolar temelinde ise 2007 yılı seviyesine geri döndüğümüz dikkatimizi çekiyor.

Açlık / Yoksulluk Sınırı ve Asgârî Ücret

Grafik 9 – 1 Asgârî Ücretin Açlık Sınırını Karşılama Oranı
Grafik 10 – 1 Asgârî Ücretin Yoksulluk Sınırını Karşılama Oranı

Açlık ve yoksulluk sınırında da geriye düştüğümüzü görüyoruz. Her ikisinde de eşdeğer yıl 2019 olarak değerlendirilebilir. Açlık sınırında yıl başı itibâriyle hâlen %100’ün üstünde olduğumuzu görüyoruz. Yoksulluk sınırında ise 3 yıldır %33 mertebesine çakılı kalmış durumdayız.

Tüm bunları değerlendirdiğimizde yıl içerisinde olabilecek muhtemel zamlar ile asgâri ücretin 2023 yılı başında da ciddi bir artışa muhtaç olduğunu söyleyebiliriz. Ya da 2022 yılı içinde temel ihtiyaçlarda zammın aksine indirim sağlanması ile refahın artırılması gerekmektedir.