Asgâri Ücretin ve Farklı Ürünler Temelinde Alım Gücünün Yıllara Göre Değişimi – 2021 Güncelleme
Geçtiğimiz Ağustos ayında geçmişten günümüze asgârî ücretle ilgili bir değerlendirme yapmıştık: “Asgâri Ücretin ve Farklı Ürünler Temelinde Alım Gücünün Yıllara Göre Değişimi“. Girişi o paylaşımımızdaki ilk paragraf ile yapmayı tercih ediyoruz.
“Türkiye’de ekonomide en çok konuşulan ve tartışılan onularının başında gelir: Asgâri Ücret. Hepimizin çok daha yüksek olması ve değerini korumasını, insânî yaşam seviyesine ulaşmasını istediğimiz ücrettir.”
Bu bağlamda işverene ve devlete ilâve yük getirmeden sadece vergi dilimlerinde yapılabilecek bir düzenleme ile asgârî ücreti %7-11 nispetinde artırabilecek bir öneriyi de 1 ay önce sizlerle paylaşmıştık: “Asgârî Ücretteki Vergi Yükünün Paylaşılması”
Bugüne geldiğimizde asgârî ücrete yapılan yaklaşık %21’lik artışı yeterli görmek şüphesiz mümkün değil.
Bu girişten sonra gelin geçtiğimiz sene yaptığımız analizimizi güncel ücret üzerinden tekrar edelim.
Asgârî Ücret – ABD Doları
Grafikten gördüğümüz asgârî ücretin ABD Doları karşısında değişimini 3 ana bölgeye ayırabiliriz.
– 1975 yılından 2000’li yılların başına kadar olan dönemde 55-175 ABD Doları aralığında dalgalanmalar olmakla beraber anlamlı bir artış olmamış.
– Ancak 2000’li yılların başında (2001 ekonomik krizi etkisiyle 2002 yılı hariç) 520 ABD Dolarına varan ciddi bir sıçrama gerçekleşmiş.
– 2008 yılı itibariyle sıçrama şeklinde hızlı artış hız keserek daha yavaş bir artış eğilimine girmiş.
Burada son bölgede 2020 yılındaki aşağı yönlü dalgalanmayı müteâkip 2021 yılında yukarı yönlü dalga bekliyorduk. Ancak aşağı yönlü eğilim devâm ediyor, ancak henüz tanımlanan artış bandının içinde kaldığını gözlemliyoruz. Önümüzdeki bir kaç yıl bu noktadan sonra 3. bölgenin bitip yeni bir eğilim mi başlayacak yoksa tekrar yukarı yönlü dalga görecek miyiz bunu takip edeceğiz.
Asgârî Ücret – Altın
1981 yılındaki 3g ile gördüğümüz dip nokta ve 2005 yılındaki 26g ile zirve nokta arasındaki dalgalanma içinde 2021 yılında 8g altın alınabileceğini görüyoruz.
2016 yılından îtibâren sürekli bir düşüş eğilimi görüyoruz. Bunun sebebini geçtiğimiz paylaşımda da izâh etmiştik. 2016 yılında 1,100 ABD Doları olan altının ons fiyatının bugün 1,900-2,000 ABD Doları mertebesinde olduğunu tekrar etmekte fayda var (çizgi grafik). Nitekim birim fiyatının kendine has borsası üzerinden belirlenen bir meta olması hasebiyle asgârî ücret ile alınabilecek altın miktarının alım gücü için bir gösterge olamayacağını bilmemiz gerekir.
Asgârî Ücret – Benzin
1985 yılındaki 110 litre ile dip nokta sonrasında dalgalanmalarla birlikte genel bir artış eğilimi ile 2021 yılında 498 litre ile zirve noktaya geldiğimizi grafikten net olarak görüyoruz.
Ham petrol fiyatlarındaki (çizgi grafik) 2014 yılı sonrası ciddi düşüş benzim temelinde alım gücünü doğrudan olumlu etkilemiştir. Ancak aynı altın için yapmış olduğumuz yorum benzin için de geçerli olup bu kalemin bir alım gücü için bir gösterge olmadığını söylemeliyiz.
Asgârî Ücret – Ekmek
Ekmek temelinde 30 yıllık süreçte genel bir artış eğilimi gözümüze çarpıyor. Alım gücündeki artış 2021 yılında bir adım geriye gitse de (490.5kg –> 477.0kg) bütüne bakıldığında 2013 sonrası görülen ciddî artış eğiliminin durduğunu söylemek için henüz erken olduğu kanaatindeyim.
Asgârî Ücret – Süt
2021 yılı için çiğ süt alım fiyatı henüz açıklanmadığından bu veriye ilerleyen günlerde tekrar değerlendirmeye muhtaç bir veri olacak.
Yukarıdaki notumuz gereği yorum yapmak için henüz erken… Ancak genel artış eğiliminin neticesinde 300 litre mertebesinden 1,500 litre mertebesine çıktığımızı söylemek doğru olacaktır.
Asgârî Ücret – Et
Et alım gücünün daha yavaş olsa da süt alım gücü gibi bir artış eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. 40 yıl öncesinde 40kg mertebesindeki alım miktarının bugün 100kg’a kadar tırmandığını görüyoruz.
Netice itibâriyle asgârî ücretin yıllar içinde değişimini sadece mutlak değer üzerinden değil ABD Doları, altın ve benzin gibi parametreler ve et, süt ve ekmek gibi ana besin grupları temelinde değerlendirdiğimizde altın dışında tüm unsurlarda asgârî ücretin alım gücünün artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Ancak alım gücünde ciddi daralma olan altını ve her ne kadar alım gücünde artış olsa da benzini objektif parametre sınıfına koymamızın doğru olmayacağını nedenleri ile açıklamaya çalıştık.
Geçmiş analizimizi hepimiz için temel ihtiyaç olan doğalgaz ve elektrik fiyatlarını da ekleyerek genişletelim. Bu iki temel ihtiyaç için Ağustos ayında iki ayrı paylaşım yapmıştık: “Gaz Doğal Ama Fiyatlar da “Doğal” Mı?..” ve “Dikkat! Elektrik Değil Faturası Çarpıyor…“.
Asgârî Ücret – Doğalgaz
Son 20 yılda en düşük alım miktarının 424 m3 ile 2001 yılında olduğunu ve en yüksek alım miktarının ise 2,247 m3 ile 2021 yılında olduğunu görüyoruz. Bu dönemde birim fiyatı 12 kat artmasına rağmen dalgalanmalar olmakla beraber sürekli bir artış eğilimi de gözümüze çarpıyor.
Asgârî Ücret – Elektrik
Son 20 yılda en düşük alım miktarının 2,065 kw ile 2002 yılında olduğunu ve en yüksek alım miktarının ise 5,906 kw ile 2019 yılında olduğunu görüyoruz. Bu dönemde birim fiyatı 18 kat artmasına rağmen dönemsel sert dalgalanmalar olmakla beraber yavaş ancak sürekli bir artış eğilimi de gözümüze çarpıyor.
Açlık / Yoksulluk Sınırı ve Asgârî Ücret
Her ay değişik sendikalar tarafından açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarları da bize yol gösterebilir.
Bu aşamada Türk-İş tarafından açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarlarının (4 kişilik aile) 1 asgârî ücret tarafından karşılanması oranına bakacağız. Bu tutarlar her ay açıklanmakla beraber biz yine yıllık olarak değişimi kontrol edeceğiz.
Burada açlık sınırındaki artışın gıda enflasyonunu ve yoksulluk sınırdaki artışın ise temel enflasyonu temsil ettiğini hatırlamakta fayda var.
Açlık sınırı açısından baktığımızda en zor yılın %69 ile 2001 olduğunu görüyoruz. Bu oranın mânâsı açlık sınırında gelir elde etmek için 1.5 kişinin çalışması gerektiği!
Yıllar içinde bu oranın tedrîcî bir artış gösterdiği ve ilk olarak 2016 yılında %114 ile %100’ü aştığı ve 2021 yılı başında %138 ile zirveye çıktığını görüyoruz. Bu durumda 2000 yılına kıyasla asgârî ücretin 2 kat arttığını söylemek yanlış bir yorum olmaz.
Ancak hâlen açlık sınırı ile mukayese yapmak bile aslında ıstırap verici!..
Yoksulluk sınırı açısından baktığımızda yine en zor yılın %22 ile 2001 olduğunu görüyoruz. Bu oran bize yoksulluk sınırında gelir elde etmek için neredeyse 5 kişinin çalışması gerektiği! 4 kişilik âile ve 5 kişinin çalışması?..
Aynı açlık sınırında olduğu gibi yıllar içinde bu oranın da tedrîcî bir artış gösterdiği ve 2021 yılı başında %42 ile zirveye çıktığını görüyoruz. Günümüz şartlarında yoksulluk sınırında gelir elde etmek için 4 kişilik bir âilenin 2.5 ferdinin çalışması gerektiğini söyleyebiliriz.
Bu noktada geçtiğimiz yıl yapmış olduğumuz yorumları tekrar ediyoruz:
“Her iki oranın da geçtiğimiz 20 yıllık süreçte ciddi olarak artış gösterdiğini görebiliyoruz. Kısacası analizimizin ilk kısmında 3 ana gıda ürünü üzerinden gördüğümüz alım gücündeki artışı açlık ve yoksulluk sınırı üzerinde de tespit etmiş oluyoruz.
2000’li yıllarda bir çok parametre açısından 3-5 kat gibi ciddi bir gelişme sağlamakla berâber gelinen nokta toplumsal olarak hiç birimizi tatmin etmemektedir. Ülke olarak gerçekten refah seviyesine ulaşmak için ilk hedefimiz asgârî ücretin yoksulluk sınırı seviyesine gelmesi olmalıdır. Bu hedefe ulaştığımızda asgârî ücretin açlık sınırını karşılama oranının %400’ye yâni 4 katına çıkacağını söyleyebiliriz. Belirlediğimiz hedef 7,838.62TL (yaklaşık 1,060 ABD Doları) ile 2020 başındaki tutara göre %114 üstüdür.
Ancak 2008 yılından beri içinde olduğumuz artış eğilimi ile bu hedefe ulaşmamız neredeyse 40 yılı bulacaktır. Toplumsal olarak bu kadar uzun süreyi göze almamız ve kabûl etmemiz mümkün değildir. O zaman 2000-2008 yılları arasındaki 200’den 500 ABD Dolarına yaptığımız sıçramayı en az bir kez daha gerçekleştirerek bu süreyi 20 yılın altına düşürmemiz gerektiği âşikârdır.
Velhâsılı kelâm, asgârî ücretin serüvenini özetlemeye çalıştık. Buradan yola çıkarak bir hedef de belirledik. Bu hedefimize ulaşmak için tarih de verdik!
Yolumuz açık olsun…”
“Asgâri Ücretin ve Farklı Ürünler Temelinde Alım Gücünün Yıllara Göre Değişimi – 2021 Güncelleme” için bir görüş
Yorumlar kapalı.