Emekli Maaşlarına %50 Zam Yapılabilir mi?
Hepimiz isteriz değil mi?.. Geçmişte 20-25 yıl ancak yasalarda yapılan değişikliklerle bugünlerde 30 yıl, yakın gelecekte 40 yıl ve uzun vadede 45 yıla yakın çalışma nihâyetinde ulaşacağımız emeklilik günlerinde yıllarca maaşlarımız üzerinden ödediğimiz sosyal güvenlik primlerinin karşılığında alacağımız emekli maaşlarının ne kadar olacağı hepimizi yakından ilgilendiriyor.
Öncelikle bugünkü mevcut durumu özetlemeye çalışalım ve emekli maaşlarının (ek ödemeler ve ikrâmiyeler dâhil) genel dökümünü çıkartalım.
Toplam Ödenen (Milyar TL) | 374.8 |
Emekli Sayısı (Milyon Kişi) | 12.3 |
Ortalama Aylık Emekli Maaşı (TL) | 2,546 |
Bu tablo üzerinden varsayımlar üzerinden maaş kademelerini belirlemeye çalıştığımızda aşağıdaki tabloya ulaşabiliriz.
Emekli Sayısı (Kişi) | Aylık Maaş Aralığı (TL) |
---|---|
4,200,000 | 1,500-2,000 |
3,500,000 | 2,000-2,500 |
3,350,000 | 2,500-3,500 |
1,250,000 | 3,500-7,500 |
12,300,000 | 2,546 |
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bütçesine merkezî bütçeden ciddi miktarda kaynak aktarıldığı hepimizin mâlûmu… Peki hâl buyken ve 12.3 milyon gibi ciddi sayıda emeklimiz varken başlıkta vurguladığımız %50 zam gerçekçi mi? Gelin biraz fikir yürütelim ve şartları zorlayalım…
SGK’nun en büyük gelir kaynağı (ki bence yegâne gelir kaynağı olmalı) çalışan maaşlarından kesilen sosyal güvenlik primleridir. Yüksek maaş vermek için ana hedefin gelirleri artırmak olduğunu düşündüğümüzde karşımıza iki seçenek çıkıyor: Maaşlardan kesilen primleri artırmak ya da prim kesilen ücretli sayısını artırmak.
İlkini savunacak değiliz, hele bir ücretli çalışan olarak 🙂
Bu durumda ikinci çözüme odaklanacağız. Bu çözümü yürürlüğe koymak için ilk önce imkân dâhilinde olup olmadığına bakmak gerekir.
Prim kesilen ücretli sayısı gerçekten artırılabilir mi? Bu soruya cevap vermek için başkaca iki kaynağa bakmak gerekiyor:
– Ücretli herkesten prim tahsilâtı yapılabiliyor mu?
– Daha fazla kişi ücret alır hâle getirilebilir mi?
Bugün 2 sayısı karşımıza çok çıktı; gelin ilk sorumuzu da ikiye bölelim:
– Tahakkuk eden tüm prim alacakları tahsil edilebiliyor mu?
– Her ücretliden prim alacağı tahakkuk ediyor mu?
Burada ilk soru bizim değerlendirmemizin bir parçası değil. Nitekim tahsil edilmese de alacak tahakkuk etmesi (geç de olsa) bir gelirdir. Bu bağlamda gelir artırıcı bir çözümün başlığı olamaz. Bu durumda çözüm için odaklanacağımız başlıklar iyice şekillendi. Gelin açılımları ile birlikte bu 2 çözüm odağını netleştirelim.
– Daha fazla ücretliden prim tahakkuku sağlamak: Kayıt dışı çalışmayı önlemek
– Prim tahakkuk edecek daha fazla ücretli yaratmak: Daha fazla istihdam sağlamak
Kayıt Dışı Çalışma
TÜİK istihdam verilerine göre 2020 yılı îtibâriyle kayıt dışı çalışma oranı; 18 buçuk milyon kayıtlı çalışana karşılık 8 milyondan fazla çalışan ile; ilk 9 ay için ortalama %31; neredeyse 3’te 1!.. Bu şüphesiz çok ciddi bir oran. Bu konunun olumsuz içtimâî etkileri bir kenara bu değerlendirmemizde iktisâdî etkilerini ele alacağız.
Bu etkiyi anlayabilmek için kayıtlı çalışanlardan toplanan prim gelirine bakmak gerekir.
Toplam Gelir (Milyar TL) | 162.8 |
Kayıtlı Çalışan Sayısı (Milyon Kişi) | 18.5 |
Ortalama Aylık Prim Ödemesi (TL) | 733 |
Emekli maaşı ödemelerinin 374.8 milyar TL olduğu düşünüldüğünde prim gelirinin oldukça düşük kaldığını ve merkezî bütçeden aktarımın mecbûriyetini daha iyi anlıyoruz.
Şunu kabul etmemiz gerekiyor ki kayıt dışı çalışmanın önlenmesi esas olarak devletin görevi olmakla berâber toplum olarak bizim de katkıda bulunmamız gereken bir husustur. Ancak en nihâyetinde sıfıra yakın (ihmâl edilebilir) bir seviyeye düşmesi gerektiği inkâr edilemez!
Bir an bunu başardığımızı var sayalım ve prim gelirlerinin ne kadar artacağını hesaplayalım.
Durum | Prim Geliri (Milyar TL) |
---|---|
Mevcut (%31 Kayıt Dışı) | 162.8 |
Tüm Çalışanlar Kayıt Altında | 235.9 |
Fark | 73.1 |
Prim gelirinde %45 artış yaratacak bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Bu muhtemel artışın emekli maaşlarına etkisini birazdan ölçeceğiz.
İstihdam Artışı
Bir başka deyişle işsizliğin azaltılması!.. Daha önce yapmış olduğumuz değerlendirmede Eylül 2020 için açıklanan işsizliği farklı ve daha gerçekçi olduğunu düşündüğümüz bir yöntemle hesaplamış ve sizlerle paylaşmıştık (İşsizlik Azalıyor!.. (Mu?)).
Bu değerlendirmemizden hareketle Eylül 2020 için işsizliğin %18.5 mertebesinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu oranı düşürdüğümüzde sadece SGK prim gelirini artmayacak aslında içtimâî ve iktisâdî sıkıntılarımızın çözülmesine ciddi katkıda bulunacaktır. Ancak bugünkü değerlendirmemizde SGK prim gelirleri üzerine etkisini araştırıyoruz.
Bugün 2 sayısına taktık ya gelin 2 farklı durum için hesaplama yapalım: işsizliğin yarı yarıya yâni %10’un altına çekmemiz ve bir yarı yarıya daha yâni %5’in altına çekmemiz…
Durum | Prim Geliri (Milyar TL) | Fark (Milyar TL) |
---|---|---|
Mevcut | 162.8 | – |
%10 Altı İşsizlik | 190.9 | 28.1 |
%5 Altı İşsizlik | 205.0 | 42.2 |
Kayıt dışının önlenmesinde olduğu kadar olmasa da küçümsenmeyecek bir katkı sağlayacağı kesin.
Gelin artık bu etkilerin emekli maaşlarına ne kadar katkı sağlayacağına bir göz atalım.
Emekli Maaşları
Yukarıda her iki çözümün ayrı ayrı farklarını hesapladık. Ancak bu iki etkinin birleşmesi gerçekten büyük katkı sağlayacaktır. Gelin ilk tablomuz üzerinden karşılaştıralım.
Başlık | Mevcut | Kayıt Dışı Etkisi | %10 Altı İşsizlik Etkisi | %5 Altı İşsizlik Etkisi |
---|---|---|---|---|
Toplam Ödenen (Milyar TL) | 374.8 | 447.9 | 476.0 | 489.9 |
Ortalama Aylık Emekli Maaşı (TL) | 2,546 | 3,021 | 3,210 | 3,340 |
Fark (%) | – | %20 | %27 | %31 |
Görüldüğü üzere %20’den başlayarak %31’e kadar maaş artışı sağlamak mümkün. Gelin bu maaş artışını daha çok düşük maaş alanların lehine çevirelim, bakalım karşımıza hangi oranlar çıkacak? Bunun için ikinci tablomuzu kaynak olarak kullanalım.
Emekli Sayısı (Kişi) | Kayıt Dışı Etkisi | %10 Altı İşsizlik Etkisi | %5 Altı İşsizlik Etkisi |
---|---|---|---|
4,200,000 | %30 | %40 | %50 |
3,500,000 | %20 | %30 | %35 |
3,350,000 | %15 | %20 | %25 |
1,250,000 | %10 | %15 | %15 |
Emekli Sayısı (Kişi) | Mevcut | Kayıt Dışı Etkisi | %10 Altı İşsizlik Etkisi | %5 Altı İşsizlik Etkisi |
---|---|---|---|---|
4,200,000 | 1,750 | 2,275 | 2,450 | 2,625 |
3,500,000 | 2,250 | 2,700 | 2,925 | 3,038 |
3,350,000 | 3,000 | 3,163 | 3,300 | 3,438 |
1,250,000 | 5,500 | 6,050 | 6,325 | 6,325 |
Özellikle alt gelir düzeyinde %50’ye varan artış yapmanın mümkün olduğunu görüyoruz. En düşük emekli maaşının 1,500TL’den 2,250TL’ye çıktığını söyleyebiliriz.
Aslında bunlar sadece emekli maaşlarında artış sağlamak üzere değil, her hâlükârda sağlanması gereken çözümler, ancak katkılarını sadece emeklilerimiz üzerinde kalacak şekilde sarf ettiğimizde ne kadar büyük bir refah sağladığını görmek için bu değerlendirmeyi yapmak ihtiyacı hissettik.
Ümit ediyorum ki ekonomimizdeki bu ciddi sorunlar bir an önce çözülür ve toplumsal refahımızda artışı günlük hayatımızda hissederiz.