Gaz Doğal Ama Fiyatlar da “Doğal” Mı?..
Günlük hayatımıza ilk olarak 1988 yılında Ankara’da giren doğal gaz 1992’de İstanbul’a ulaşmış ve sonrasında yapılan yatırımlarla yaygınlaşarak bugün 81 ilimize ulaşmış bulunmaktadır. 83 milyonluk nüfusumuzun ise yaklaşık 60 milyonuna bu hizmet şu an sunulmaktadır.
Çocukluğumda hatırladığım kömür / odun sobaları ya da daha lüks olan motorin temelli kaloriferler hânelerde kullanılmaktaydı. Şüphesiz sobaların kullanım açısından konforlu olmadığı ve kısıtlı hacimde ısıtma sağladığı düşünüldüğünde motorin temelli kaloriferler oldukça konforlu idi.
Bugün ise ülkemizin yaygın bir bölümünde doğal gaz ev ısıtması için tercih edilen bir sistemdir. Ülkemizin bu kaynaktan mahrum olduğu, %98 mertebesinde dışa bağımlı olduğu ancak son günlerde Batı Karadeniz’de bulunan rezerv ise hepimizce mâlumdur. Bugün bu konulara girmeyeceğim, amacım son 20 yıldaki doğal gaz birim fiyatının ve asgârî ücret temelinde alım gücünün değişimine göz atmak.
Öncelikle birim fiyat meskenler için belirlenen birim fiyata bir bakalım. Burada İstanbul’a hizmet veren İGDAŞ firmasının fiyatlarını kullanacağız.
Grafikten de net bir şekilde görüleceği üzere 20 yıllık dönemde doğal gaz birim fiyatı 10 katı aşan oranda yükselmiş durumda. Peki bu artışın asgârî ücretli vatandaşımıza etkisi nedir?
Bunu ölçmek için daha önce de kullandığımız yöntemi; 1 brüt asgârî ücret ile alınabilecek doğal gaz miktarını hesaplamayı kullanacağız.
Bu açıdan baktığımızda son 20 yılda en düşük alım miktarının 424 m3 ile 2001 yılında olduğunu ve en yüksek alım miktarının ise 2,223 m3 ile 2019 yılında olduğunu görüyoruz. Dalgalanmalar olmakla beraber sürekli bir artış eğilimi de gözümüze çarpıyor.
Kısacası birim fiyatta son 20 yılda 10 katın üstünde bir artış olmakla beraber alım miktarının 2 buçuk kata kadar çıktığını göz ardı edemeyiz.