En Pahalı Benzin?..

Çocukluğumdan beri en sık duyduğum slogandır: “Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz!”. Ülkemizde petrol kaynaklarının olmaması nedeniyle dışa bağımlı olduğumuz en önemli maddelerden biridir petrol ve dolayısıyla en başta gelen petrol ürünlerinden benzin. Gün geçtikçe de kullanım miktarı hep artmış ve bu kadar çok kullanılan ve alternatifi çok kısıtlı olan böylesi bir ürün de şüphesiz yöneticilerimizin dikkatini çekmiştir. Bu dikkat çekmenin neticesinde de vergi yükü bu ürün üzerinde hep yüksek olmuştur.

Son ulaştığım veriler benzinin son kullanıcı (pompa) fiyatı üzerinden vergi yükünün %60 mertebesinde olduğu yönünde. Bu verginin bir kısmının maktû bir kısmının nispî olması nedeniyle dönem dönem vergi yükü oranı değişmekle berâber bu mertebede değiştiğini biliyoruz.

Peki gerçekten dünyanın en pahalı benzinini mi kullanıyoruz? Yurt dışı seyahatlerimde mümkün oldukça göz attığım fiyatlar, benzin, temel gıda, elektronik eşya, ilaç ve araba fiyatlarıdır. Seyahatim esnasında bulduğum her fırsatta şehirde yaya olarak yürür, hem kendimce toplumsal yapıyı gözlemler hem de bu fiyatları gerek satış noktalarından gerekse reklam panolarından öğrenmeye çalışırım.

Şu ana kadar bulunduğum ülkelerde benzin pompa fiyatlarında ülkemizden ucuz ülkelere denk geldiğim gibi pahalı ülkelere de denk geldiğimi söyleyebilirim. Ancak o fiyatları günlük dahi değişebileceği için kaydetmeyi hiç düşünmemiştim, belki bu da benim bir eksiğimdir. Ancak ne mutlu ki biraz araştırma yapınca güvenilir kaynaklardan özellikle benzin gibi ürünlere ait bilgilere ulaşabiliyorsunuz.

Bu paylaşımımızda sizlere seçilmiş Avrupa ülkeleri ve ABD’deki kurşunsuz benzin litre fiyatlarının Türkiye’deki fiyatlar ile karşılaştırmasını yapacağız.

Önce seçilmiş Avrupa ülkelerindeki benzin fiyatları ile analizimize başlayalım.

Grafik 1 – 11 Avrupa Ülkesi ve Türkiye’de Kurşunsuz Benzin Birim Fiyatı (2012-Ağu.2020)

11 Avrupa ülkesindeki ve Türkiye’deki kurşunsuz benzinin pompa fiyatını Avro olarak grafikte görüyoruz. Tabî ülke sayısı çok olduğundan grafik biraz karmaşık. Ancak Avrupa ülkelerinin benzer artış ve düşüş eğilimleri göstermekle berâber geniş bir fiyat aralığına (±%20) sahip olduklarını söyleyebiliriz.

Bu nedenle grafiği biraz sadeleştirmek için Avrupa için fiyat ortalamasını ve en yüksek / en düşük fiyatları Türkiye ile karşılaştırabiliriz. Bu bize daha iyi bir fikir verecektir.

Grafik 2 – Avrupa Ülkeleri (Ortalama – En Yüksek / En Düşük) ve Türkiye’de Kurşunsuz Benzin Birim Fiyatı (2012-Ağu.2020)

Bu şekilde daha anlaşılır oldu ve artık değerlendirme yapabiliriz. Burada 2013 dışındaki yüksek fiyat dışında 2018’e kadar Türkiye’deki birim fiyatın Avrupa fiyatlarının içinde kaldığını görebiliyoruz.

Ancak 2018’den itibâren Avrupa’daki en düşük fiyatın altında bir fiyat dikkatimizi çekiyor. Bugün itibâriyle Avrupa ortalamasından %45 daha ucuz (1.37€ –> 0.76€) ve en yüksek fiyatın (Hollanda) ise yarısından daha az; %55 (1.68€ –> 0.76€) bir fiyat olduğunu söyleyebiliriz.

Bu aşamada hem kendi kaynakları ile hem de dünyanın bir çok noktasında “sömürdüğü” kaynaklarla dünya petrol devi olan ABD’nin benzin fiyatlarına bir göz atarak analizimizi tamamlayalım.

Grafik 3 – Avrupa Ülkeleri (Ortalama), ABD ve Türkiye’de Kurşunsuz Benzin Birim Fiyatı (2012-Ağu.2020)

Öncelikle affınıza sığınarak ABD verisini 2016’dan itibâren kabûlünüzü rica ederim. Ancak 6 zaman noktasındaki veri dahi bize gerçek bir fikir veriyor. ABD’de benzinin Avrupa ortalamasının %60 altında bir fiyat ile pompa satışı olduğunu görüyoruz.

Türkiye ile karşılaştırdığımızda ise 2016 yılında %65 daha ucuz iken 2020’de bu farkın %40’a kadar düştüğünü görüyoruz.

Son 3-4 yılda petrol bulmadığımız hepimizce mâlum. Peki fiyatlardaki bu olumlu gelişme nasıl oluyor? Haberlerde duyduğumuz Fransızca “échelle mobile” Türkçe karşılığı “hareketli basamak” sistemi yaklaşık 3 yıldır benzin fiyatlarındaki düşüşün ana gerekçesidir.

Bu sistemin nasıl işlediğini özetlersek; ham petrol fiyatlarındaki artışa ya da kurdaki artışa bağlı birim fiyat artışlarında devlet vergi miktarını aynı ya da kısmî miktarda düşürerek bu artışın birebir pompa fiyatına yansımasını önlemiştir. Böylece benzine dayalı ulaşım / nakliye maliyet artışlarının tüm tüketim ürünlerine yansıması da önlenmiş olmaktadır. Bu da devletin vergi gelirinden ferâgat etmesi mânâsına gelir. Şüphesiz bu sürdürülebilir bir yöntem değildir ancak dönemsel olarak uygulanmasının enflasyona etkisinin küçümsenmesi mümkün değildir.

Vel hâsılı kelâm ezberlenmiş sloganımızın en azından son yıllarda çok da gerçekçi olmadığını söyleyebiliriz. İlk fırsatta Avrupa’daki benzin fiyatlarına daha eski tarihler için ulaştığımızda analizimizi daha da genişletebiliriz.